Fikri Mülkiyet Hukukunda Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yolları
Giriş
Devlet tarafından üstlenilen yargılama hizmetlerinde yaşanan sorun ve sıkıntılar uzun zamandan beri dile getirilir olmuştur. Olağan yargılama yolları gerek dava süresince, gerek davadan sonra kararın uygulanması aşamasında, uzun zaman alabilmektedir. Bu yolların kullanılmasının pahalı olması, bir başka sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Diğer taraftan iş yükü ile dolu adli yargı sisteminde kararlar arasında yeknesaklık olmaması da endişe yaratmaktadır. Tüm bunlar hem devleti, hem de uyuşmazlığın taraflarını, hakkaniyete ulaşmanın başka bir yolu olup olmadığı konusunda düşünmeye sevk etmiştir. Çoğu zaman, ulusal hukuklar yargılama hukuklarını geliştirmek için reform yapmayı bir çözüm yolu olarak görmüşlerdir. Ancak olağan bir yargılama yönteminde çoğunlukla birbirine karşı iki taraf olması, her bir tarafın kendi delil ve savlarını getirerek, bunları birbirlerine karşı kullanıyor olmaları, bu konuda kendi seçmedikleri bir merciin karar verecek olması, sonuçta her zaman bir kazanan, bir de kaybeden olması gerçeğini değiştirmemiştir. Yargılama sırasında beklenti hep aynı olmakta gerçeğin ortaya çıkacağı ve böylece adaletin yerini bulacağına inanılmaktadır .
Gerçekte ise çoğu zaman medeni yargılama usulünün hakkaniyete uygun sonuçlara götürmediği, para ve zaman kaybına neden olabildiği görülmektedir. Bunun nedenlerinden biri, uzmanlığa dayalı olmayan, olaydan olaya değişebilen bir yargılama yöntemi olmasıdır. Hayatın bir gerçeği olarak taraflardan birinin maddi imkânları dar ise, olay onun aleyhine gelişebilmektedir. Çünkü davanın zengin tarafı olayın karmaşık yönlerini çözebilecek yetenekte hukukçularla anlaşabilmekte, olayın zorluklarına daha uzun bir zaman katlanabilmektedir. Ayrıca, gerçek su yüzüne çıksa ve adalete ulaşılsa dahi, bunun bedeli yüksek olabilmektedir. Her şey bir tarafa, geç gelen adaletin adalet olmadığı tartışmasızdır. Bundan başka, davayı kaybeden taraf kendini saldırıya uğramış addetmekte ve bu düşünceyi yayabilmektedir. Nitekim medeni yargılama sisteminde “kavga” ve “yarışma” anlayışı geçerlidir .
Alternatif çözüm yolları, medeni yargılama usulünün zayıflıklarına karşı geliştirilmiş, farklı yargılama yöntemleridir. Bunlar, sivri uçlu davranışları törpülemek ve tarafları dava sırasında daha açık olmaya ve iyi iletişim kurmaya yöneltmek amaçlarını gerçekleştirmek üzere düşünülmüş çözüm yollarıdır. Bu çözüm yolları ile erken sonuca ulaşılması, endişelerin azaltılması, idari ve hukuki anlamda tasarruf edilmesi amaçlanmaktadır. Bu çözüm yollarından sonra dava tarafları birbirleri ile çalışmaya devam edebilmelidir. Alternatif çözüm yollarında, uyuşmazlığa çözüm bulması beklenen kişilerden, uyuşmazlığa sadece hukuk açısından değil, menfaatler açısından da bakması beklenmekte, taraflar ve çözüm getirecek kişi problemi birlikte masaya yatırmakta ve herkes için en iyi olacak çözümü getirmeye çalışmaktadır .
Fikri mülkiyet haklarını koruma hususunun ekonomiye etkisi anlaşıldığından bu yana, alternatif çözüm yollarının bu alanda ne ölçüde gündeme gelebileceği üzerinde durulmaya başlanmıştır. Fikri mülkiyet ürünlerinin korunamaması, ortaya çıkan üründen ekonomik yararlanmayı ortadan kaldırdığı, etkin bir fikri mülkiyet koruma sisteminin ise, ürünün pazar değerinin artmasını sağlayacağı ortadadır. Fikri mülkiyet ürünlerinin korunması, finans dünyasında giderek daha büyük bir önem kazanmaktadır. Markaların veya patentlerin korunması, teknolojik konularda fikri mülkiyet lisans sisteminin getirilmesi, ekonomik gelişmeyi güvence altına almaktadır.
Dünyada giderek ekonomik gelişme, büyümenin sağlanması, yatırımların desteklenmesi ve yenileşmenin cesaretlendirilmesi için, etkin bir fikri mülkiyet koruma sistemini en önemli unsur olarak görme eğilimi artmaktadır. Ancak etkin bir fikri mülkiyet sistemi, aynı zamanda ihtilafların etkin bir biçimde çözülmesini de gerektirir. Bu nedenle alternatif çözüm yolları, özellikle arabuluculuk ve tahkim, fikri mülkiyet hukuku ihtilaflarının çözülmesinde oldukça büyük bir rol oynamaya başlamıştır.
Örneğin, marka konusunda açılan davaların büyük bir çoğunluğu, markanın tescilinin hükümsüz olduğu iddiası ile açılmaktadır. Bu husus olağan yargılamada görüldüğü zaman, hâkim, markanın hükümsüz olup olmadığına karar verecektir. Eğer markanın iltibasa neden olmayıp, orijinal bir işaret olduğuna karar verirse, bir hakkın ihlal edilip edilmediği yönünde bir tercihte bulunmuş olacaktır. Burada hâkimin gri bir çözüm önermesi söz konusu olmayıp, ya ak ya kara şeklinde bir karar vermesi gerekmektedir. Ancak markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesi durumunda, o işareti artık marka olarak kullanamayacak olan kişi ya da işletme açısından oldukça zor bir durum ortaya çıkmaktadır. Ancak hâkim, mevcut hukuk düzeninin kuralları ile bağlı olduğu için yaratıcı bir çözüm bulmak durumunda değildir. Hukuk düzenlerinde çoğu kez her hakkın sınırlı sayıda koruma yolu olur ve hâkim bunların içerisinde kalarak bir çözüm üretmek durumdadır. Genellikle de bu çözüm, taraflardan birini, bazen de her iki tarafı birden yeterince mutlu etmez.
Bu kapsamda çalışma, özellikle ciddi bir teknolojik ve hukuki bilgi gerektiren fikri mülkiyet haklarından doğan uyuşmazlıkların alternatif uyuşmazlık çözüm yollarıyla çözümlenmesini ele almaktadır. Bilindiği üzere başta patent hakkı olmak üzere fikri mülkiyet hakları fikri veya sınai bir ürün üzerinde doğmakta ve eser veya buluş sahibine bir tekel hakkı tanımaktadır. Bu sayede eser veya buluşun yaratıcısı emeğinin karşılığını alabilmekte ve lisans sözleşmeleriyle emeğini maddi bir gelire dönüştürebilmektedir. Hal böyleyken gerek hakların tescili aşamasından ve daha sonra doğacak hükümsüzlük iddialarından, gerek hakların devrini içeren sözleşmelerden doğan çeşitli uyuşmazlıklar adli yargı mercilerinin önüne gelmektedir. Doğan uyuşmazlıkların adli yargı mercileri yerine alternatif uyuşmazlık çözüm yollarıyla çözümlenmesi birçok faydayı beraberinde getirmektedir. Bu uyuşmazlıkların özellikle Amerikan hukukunda, adli yargıya nazaran tahkim veya arabuluculukla çözümlenmesinin tercih edildiği görülmektedir.
Bilindiği üzere Amerika Birleşik Devletleri hem alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının kullanılması, hem de fikri mülkiyet haklarının tarihi gelişimi açısından en gelişmiş ülkelerden birisidir. Bu sebeple çalışmamızda, fikri mülkiyet haklarından doğan uyuşmazlıkların alternatif uyuşmazlık çözüm yollarıyla sonuçlandırılmasında Amerikan hukukunun yaklaşımı ele alınmıştır.
II) AMERİKAN HUKUKUNDA FİKRİ MÜLKİYET HAKLARINA İLİŞKİN UYUŞMAZLIKLARDA ALTERNATİF UYUŞMAZLIK ÇÖZÜM YOLLARI VE BU YOLLARIN OLUMLU VE OLUMSUZ ETKİLERİ
Amerika Birleşik Devletleri’nde, alternatif uyuşmazlık çözüm yolları uzun zamandır hukuk kültürünün bir parçasını oluşturmaktadır. Gerek tecrübe gerek hukuki düzenlemeler açısından bu hukuk düzeni tüm ülkelere örnek oluşturmaktadır. Nitekim alternatif uyuşmazlık çözüm yolları kıta Avrupasına, Anglo-Amerikan hukuk düzeninden alınmıştır. Bu sebeple Amerikan hukuku bu anlamda önemli bir bilgi kaynağıdır.
A) AMERİKAN BİRLEŞİK DEVLETLERİ’NDE ALTERNATİF UYUŞMAZLIK ÇÖZÜM YOLLARI
Amerikan kültürüne bakıldığında yerli kabilelerin yüzyıllar önce uyuşmazlıkları çözmek için günümüzdeki arabuluculuğa benzer kurumlar geliştirmiş oldukları görülmektedir . Bu gelişmelere karşılık ancak 90’lı yıllarda Amerikan mahkemeleri tarafları, fikri mülkiyet uyuşmazlıklarının alternatif uyuşmazlık çözüm yollarıyla sonuçlandırılması için teşvik etmeye başlamıştır. Yine 90’lı yıllarda kabul edilen Civil Justice Reform Act ve Administrative Dispute Resolution Act ’te yer alan hükümler, mahkemeleri uyuşmazlıkları pahalı olmayan yollarla çözümlemesini teşvik etmesi ve federal birimlerin uyuşmazlıkları, alternatif uyuşmazlık çözüm yollarıyla çözümlemesini gerektirmesi sebebiyle alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının yaygınlaşmasına destek olmuştur .
Hali hazırda Amerikan hukukunda, fikri mülkiyet hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda en çok tercih edilen üç temel alternatif uyuşmazlık çözüm yolu mevcuttur. Bu yollar şunlardır:
MÜZAKERE
Müzakere sadece uyuşmazlığın taraflarının dahil olduğu bir alternatif uyuşmazlık çözüm yoludur. Bu yolda taraflar çoğunluklar avukatlarının da katılımıyla bir araya gelerek uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması için görüşmeler yapmaktadır. Bu şekilde uyuşmazlığın taraflarının, herhangi bir başka yola başvurmadan veya uyuşmazlığı mahkeme önüne taşımadan anlaşmasının sağlanması mümkün olabilmektedir.
Özellikle fikri mülkiyet hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda uzmanlaşmış birçok avukatın müzakere yetisine sahip olduğu belirtilmektedir. Müzakere süreci, sorunun tespiti, tarafların çıkarlarının belirlenmesi ve bu çerçevede bir çözüme ulaşılmasına teşvik aşamalarını içermektedir . Fikri mülkiyet uyuşmazlıklarında genellikle uyuşmazlığın taraflarının tacir olduğu da dikkate alındığında, uzlaşma yolunun işlevsel açıdan uygun bir metot olduğunu düşünülmektedir.
ARABULUCULUK
Arabulucu adı verilen tarafsız bir üçüncü kişinin müzakerelere katıldığı bu yolda arabulucu, uygun bir ortam yaratarak tarafların uzlaşmalarını sağlamaktadır. Bu yolda tarafsız ve olayın duygusal yönünden tamamen kendini soyutlayabilme yetisine sahip arabulucunun, sürece dahil olması sonucunda uyuşmazlığın taraflarının uzlaşması daha kolay olmaktadır. Özellikle fikri mülkiyet haklarına ilişkin uyuşmazlıklarda, örneğin bir lisans sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkta olduğu gibi, tarafların eğer ticari ilişkileri uyuşmazlığın sonuçlanmasından sonra da devam edecekse, arabuluculuk oldukça uygun bir metot olarak görülmektedir. Ayrıca arabuluculuğun bir kazanan belirlemeyi değil uzlaşma sağlamayı amaçladığı göz önüne alındığında, fikri mülkiyet hukukunda en faydalı yol olduğu belirtilmektedir. Yargılama giderleri açısından bakıldığında ise, arabuluculuğun oldukça olumlu sonuçlar doğurduğu görülmektedir. Amerikan hukukunda bu yolla yargılama giderleri açısından tarafların, %70 oranında bir tasarruf sağlayabileceği belirtilmektedir.
Tüm bunlara karşılık şunu belirtmek gerekir ki, alternatif uyuşmazlık çözüm yollarından biri olan arabuluculuğun başarılı olabilmesi için tarafların her birinin uyuşmazlığın çözümünde istekli olması şarttır.
TAHKİM
Tahkim, fikri mülkiyet hukukunda alternatif uyuşmazlık çözüm yollarından biri olarak nitelendirilmektedir. Hakem veya hakemler bağlayıcı veya bağlayıcı olmayan, tavsiye niteliğinde kararlar verebilmektedir. Bağlayıcı kararlar, mahkeme hükmü niteliğindedir. Ancak bir mahkeme kararının çeşitli sebeplerle üst mahkemelerce bozulması mümkünken, Amerikan hukukunda da hakem kararlarını bozma sebeplerinin sınırlı sayıda olması, uyuşmazlıkların tahkim ile çözümlenmesini cazip hale getirmiştir. Bu sebepler, United States Arbitration Act (veya diğer adıyla Federal Arbitration Act) ile belirlenmiştir ve buna göre olguda veya hukuk kuralının uygulanmasında bir hata yapılmış olması, hükmün bozulmasına sebep teşkil etmemektedir.
Tahkim usulünde taraflar bir ya da birden fazla hakem seçerek, hakemleri uyuşmazlığın çözümü ile yetkilendirebilmektedirler. Uyuşmazlığın çözümünde uygulanacak usul, çeşitli kurumlar tarafından düzenlenmiş olabilir veya taraflar yargılama sırasında uygulanacak kurallar üzerinde anlaşabilir.
Fikri mülkiyet hukuku uyuşmazlıklarından özellikle patent hakkından doğan uyuşmazlıkların çözümü açısından çoğunlukla tercih edilen bu yolda, hakemlerin seçimi büyük önem taşımaktadır. Nitekim fikri mülkiyet hukuku alanında sadece hukukun değil, teknolojinin de uyuşmazlığın çözmekle görevli kişiler tarafından bilinmesi ve takip edilmesi gereklidir. Bu sebeple bilimsel veya teknik gelişmeleri takip etmeyen kişilerden oluşan jüriler tarafından uyuşmazlığın çözülmesi, uyuşmazlığın her iki tarafı için de tehlike arz eder. Bu sebeple Amerikan hukukunda tahkim oldukça cazip bir uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak görülmektedir.
B) AMERİKAN HUKUKUNDAFİKRİ MÜLKİYET UYUŞMAZLIKLARINDA ALTERNATİF UYUŞMAZLIK ÇÖZÜM YOLLARININ TERCİH EDİLMESİNİN OLUMLU VE OLUMSUZETKİLERİ
Küreselleşmenin etkisiyle birlikte fikri mülkiyet uyuşmazlıklarının alternatif uyuşmazlık çözüm yollarıyla sonuçlandırılması birçok avantajı beraberinde getirmektedir. Çok taraflı sözleşmelerde hukuk seçimi gibi karmaşık sorunların, sözleşmelerde uyuşmazlık çözüm usullerinin karara bağlanmasıyla birlikte çözümleneceği açıktır. Ayrıca alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının gizliliğin sağlanması, yetkin bilirkişilerin uyuşmazlık çözüm sürecine dahil edilebilmesi ve hakların tespiti yerine uzlaşmanın sağlanması gibi birçok avantajı bulunmaktadır. Alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının ilk avantajı zaman tasarrufudur. Özellikle patent uyuşmazlıkları gibi teknik olaylarda,uyuşmazlıkların çabuk çözümlenmesinin önem kazandığı görülmektedir. Patent uyuşmazlığına konu bir buluşun, mahkeme önünde geçen süreçte teknolojik olarak eskimesi mümkün olabilmektedir ve alternatif yollar zaman tasarrufu sağlaması açısından teknolojiyle yarışmaya müsaittir .Alternatif uyuşmazlık çözümlerinin bir diğer avantajı masrafların adli yargıya nazaran daha az olmasıdır. Özellikle arabuluculukta, tarafların dava yoluna nazaran büyük maliyetlerden kurtuldukları görülmektedir. Amerikan hukukunda özellikle alternatif uyuşmazlık yollarının etkin bir biçimde kullanılmaya başlandığı 90’lı yılların başlarında Kuzey Kaliforniya’da yapılan bir araştırmada, alternatif uyuşmazlık çözüm yollarını ve özellikle bunlardan tarafsız ön değerlendirmeyi tercih eden tarafların 100.000 dolardan fazla tasarruf ettikleri raporlanmıştır.
Tüm bunların yanı sıra, fikri mülkiyet haklarında gizliliğin de göz önünde bulundurulması şarttır. Bu anlamda alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının gizlilik açısından, devlet mahkemelerine nazaran daha elverişli bir yöntem sunduğu açıktır. Tüm yargılamanın gizlilik içinde yürütülmesi fikri mülkiyet hukukunun doğasından kaynaklanan sebeplerle oldukça büyük bir avantajı beraberinde getirmektedir. Başka bir ifadeyle teknolojinin ve mali konuların, rakiplerin, medyanın ve tüm kamunun bilgisinden uzak tutarak gizliliğin korunması, tarafların alternatif uyuşmazlık yollarını tercih etmesinin oldukça önemli bir sebebini oluşturmaktadır. Ayrıca sonucun gizliliğinin sağlanması, tarafların yanlış bir medya algısından kurtulmaları açısından da önem taşımaktadır .
Bunlara ek olarak bu yollar uluslararası uyuşmazlıklarda, gelişmekte olan ülkeler ile gelişmiş ülkeler arasındaki fikri mülkiyet haklarına bakış açısı farklılıklarının da giderilmesine yardımcı olacaktır. Şöyle ki alternatif yollar hak sahibinin tespit edilmesinden ziyade, sorunun çözülmesine, bir uzlaşma sağlanmasına odaklanır. Hakların tespiti yerine uzlaşma sağlanmasına çaba gösterilerek ülke hukukları arasındaki farklılıklar en aza indirilebilecektir. Alternatif uyuşmazlık çözüm yolları, fikri mülkiyet hakları gibi uzmanlık gerektiren alanlarda, uzman hakemlerin veya teknik bilirkişilerin katılımının en üst düzeyde olmasını sağlamaktadır. Böylelikle tarafların, uyuşmazlığı çözecek kişilerin bu alanda uzmanlaşmış olup olmadıkları kaygısını taşımaları engellenir. Hatta uyuşmazlıkların jüri tarafından çözülmesini gerektiren uyuşmazlıklarda jüriye gerekli teknik bilginin verilmesi gereği de ortadan kalkacağından, zaman tasarrufu sağlanmış olur .Bu sayılanlar dışında başka bazı faydaların sağlanması da muhtemeldir. Örneğin uyuşmazlığın haklı veya haksızın tespiti ile değil, yeni ve yaratıcı sonuçlarla çözümlenebilmesi alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının önemli bir özelliğidir. Tarafların usul ve çözümde kontrol sahibi olması veya başka bir ifadeyle tarafların uyuşmazlık konusuna uygun yöntemi kendilerinin belirleyebilmeleri büyük olumlu etkileri de beraberinde getirir .Tüm bunlara karşılık bu yolların bazı olumsuz sonuçlar da doğurabileceği göz ardı edilmemelidir. Bunlardan ilki belki de en önemlisi, davayı lehine sonuçlandırabilecek tarafın büyük ihtimalle alternatif uyuşmazlık çözüm yollarına başvurulması halinde elde edeceği tazminat miktarından daha az bir miktar üzerinde tarafların uzlaşması ihtimalidir. Özellikle cezalandırıcı tazminatın ve üç kata kadar tazminatın benimsendiği Amerikan hukukunda, alternatif uyuşmazlık çözüm yollarıyla uzlaşma sağlanması halinde tarafların bu tazminatlardan mahrum kalması ihtimali doğacaktır. Yargılama giderleri açısından da bu sonuca varmak mümkündür. Mahkemeler dava sonucunda avukatlık ücretlerinin davanın aleyhine sonuçlanan tarafça ödenmesine hükmederken, özellikle arabuluculuk gibi yollarda uyuşmazlığın taraflarının bu masraflara kendilerinin katlanması söz konusu olacaktır .
Alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının belirtilen olumlu ve olumsuz etkileri bir arada değerlendirildiğinde bu yolların olumlu sonuçlarının daha fazla olduğu görülmektedir. Fikri mülkiyet hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda tarafların genellikle tacir olduğu ve iş ilişkilerinin devam etmesi olasılığı dikkate alındığında, uyuşmazlık çözümünün profesyonel hayata uygun bir biçimde gerçekleşmesinin, tüm tarafların lehine sonuçlanacağı açıktır.
III) AMERİKAN HUKUKUNDA FİKRİ MÜLKİYET HUKUKUNA İLİŞKİN UYUŞMAZLIKLARDA ALTERNATİF UYUŞMAZLIK ÇÖZÜM YOLLARININ KULLANILMASI
A) MARKA UYUŞMAZLIKLARINDA ALTERNATİF UYUŞMAZLIK ÇÖZÜM YOLLARI
Marka hukukuna ilişkin uyuşmazlıkların birçoğunun marka iltibasından doğduğu belirtilmektedir. Hal böyleyken, patent veya ticari sırlara ilişkin uyuşmazlıklardan farklı olarak, bu tür uyuşmazlıkların çözümü, çoğunlukla teknolojik yeniliklerin takibini gerektirmemektedir. Hatta bu halde uyuşmazlığa çoğunlukla makul bir kimsenin bakış açısıyla yaklaşmak gerekir ki muhtemel bir marka iltibasının tespiti yapılabilsin. Buna karşılık bu uyuşmazlıkların çoğunda tarafların mevcut ve sürmesi muhtemel bir hukuki ilişki içerisinde oldukları belirtilmektedir. Taraflar arasındaçoğunlukla bir lisans veya franchise sözleşmesi bulunmakta ve uyuşmazlık bu sözleşmeden veya sözleşme dışı herhangi bir başka konudan doğabilmektedir. Özellikle bu hallerde uyuşmazlığın mahkeme önüne getirilmesindense, alternatif yollarla çözümlenmesi hem zaman ve para tasarrufu açısından, hem de tarafların taleplerinin ve durumun gereklerinin karşılanması açısından önemli bir yol olarak görülmektedir .
Bu ve benzer mülahazalarla Amerikan Kongresi’nin 1998 yılında kabul ettiği Alternative Dispute Resolution Act (ADRA) ile Federal Mahkemelere,alternatif uyuşmazlık çözüm yolları programı oluşturma zorunluluğu getirilmiş ve mahkemelere özellikle kişiler arası uyuşmazlıklarda tarafları arabuluculuğa zorlama yetkisi tanınmıştır. Mahkemeler bu yolla oluşturacakları programda, programın kapsamını, hangi yolları kullanacaklarını ve hangi uyuşmazlıkların bu programa dahil olacağını belirleme yetkisine sahiptir.ADRA sonrasında mahkemelerin uyuşmazlığın taraflarını, zorunlu alternatif uyuşmazlık çözüm programlarına yönlendirmesi ile birlikte birçok uyuşmazlıkta tarafların uzlaşmasıyla çözümlenmesi sağlanmıştır . Bu programların, konumuz bakımından önem taşıyan en önemli örneği Kuzey Illinois Bölge Mahkemesi’nin marka hukuku uyuşmazlıklarına özel olarak tasarladığıLanham Act Mediation Program’dır. Marka alanında uzmanlaşmış bir grup avukatın talebi üzerine mahkemece geliştirilen yol, 6 Haziran 1997 tarihinden itibaren marka hukukundan doğan uyuşmazlıklarınınarabuluculuk programına dahil olacağını kabul etmiş; ancak uyuşmazlığın taraflarına,katılmama nedenlerini gerekçelendirmek suretiyle programı reddetmeleri hakkı da tanınmıştır . Yapılan araştırmalarda, taraf vekillerinin programdan memnun oldukları ve arabuluculuk programına dahil olan uyuşmazlıkların %65 oranında mahkeme önüne gitmeden çözülmesiyle sonuçlandığı belirtilmektedir .Bu programa benzer programlar diğer bölge mahkemelerince de kabul edilmiştir. Kuzey Kaliforniya bölgesinde yaşanan marka hakkı ihlali olayı, fikri mülkiyet hukukunda alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının kullanılmasını gösteren güzel bir örnektir . Hell’s Angels motosiklet kulübü ve Marvel firması arasındaki uyuşmazlıkta;Hell’s Angels motosiklet kulübü, Marvel firmasının çizgi romanlarında kullandığı Hell’s Angel karakterinin kendilerine ait tescilli markayı ihlal ettiğini iddia etmiş, buna karşılık Marvel firması,Hell’s Angel çizgi roman karakterinin fantastik bir bilim kurgu hikayesi ve şeytana satılan ruhları koruyan bir kahraman olduğunu belirterek motosiklet markası ile karıştırılma ihtimali bulunmadığı savunmasını yapmıştır. Mahkeme taraflara alternatif uyuşmazlık çözüm yollarından tarafsız ön değerlendirmeyi (Early Neutral Evaluation) önermiştir. Bu yolla yapılan müzakereler sonucunda taraflar davadan vazgeçmiş ve Marvel’in bir yardım kurumuna bağış yapması karşılığı Hell’s Angel adını kullanabileceği hususunda uzlaşmışlardır.Bu olay alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının,tarafların yaratıcı çözümler geliştirerek sonuca varmaları, sonuç ve usul üzerinde kontrol sahibi olmaları ve olumsuz bir medya algısı yaratmadan uyuşmazlığı çözmeleri gibi bir takım başka faydalar da sağladığını göstermektedir .
Amerikan hukukunda arabuluculuk ile marka uyuşmazlıklarının çözümlenmesi oldukça yaygın olmakla birlikte tahkim yolu, marka uyuşmazlıklarında sıklıkla uygulanan bir yöntem değildir. Şöyle ki marka uyuşmazlıklarının çözümlenmesinde, aşağıda anlatılan patent hakkından doğan uyuşmazlıklarda olduğu gibi herhangi bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Ayrıca marka uyuşmazlıklarının aralarında sözleşme bulunmayan taraflar arasında doğması patent uyuşmazlıklarına nazaran daha muhtemel olduğundan, tahkim sıkça başvurulan bir alternatif uyuşmazlık çözüm yolu olarak görülmemektedir. Buna karşılık Amerikan hukukunda marka uyuşmazlıklarının tahkim yoluyla çözümlenmesinde herhangi bir yasal engel bulunmamaktadır. Nitekim Illinois Bölge Mahkemesi bir kararında “Patent hukukunda ihtiyari tahkime ilişkin açık bir düzenleme varken, marka hukukunda böyle bir hükmün bulunmamasının Kongre’nin marka uyuşmazlıklarında tahkime izin vermeme yönünde bir niyeti olduğunu göstermektedir” şeklindeki savunmayı reddederek marka uyuşmazlığının tahkim yoluyla çözümlenebileceği yönünde hüküm tesis etmiştir .
B) PATENT UYUŞMAZLIKLARINDA ALTERNATİF UYUŞMAZLIK ÇÖZÜM YOLLARI
1983 yılından önce Amerikan hukukunda patent uyuşmazlıklarının alternatif uyuşmazlık çözüm yolları ve özellikle tahkim ile çözümlenmesine sıcak bakılmamıştır. Bunun sebebi hükümetin bu tarihten önce patent uyuşmazlıklarının mahkemeler aracılığıyla çözümlenmesiyle kamu menfaatinin sağlandığı yönündeki düşüncesidir. Bu tarihten önce Amerikan hukukunda Federal Arbitration Act ile özellikle tahkim yoluyla uyuşmazlık çözümüne izin verilmiş olsa da, mahkemeler üçüncü kişiler üzerinde etki doğurabileceği düşüncesiyle başta patentin hükümsüzlüğü davaları olmak üzere patent uyuşmazlıklarının tahkim ile çözümlenmesine karşı gelmişlerdir. Bu eğilim özellikle, Beckman Instruments, Inc. v. Technical Developments Corp. davasında mahkemenin, patentin hükümsüzlüğü başta olmak üzere patent hakkına ilişkin belirli uyuşmazlıkların tahkime elverişli olmadığı ve mahkeme önünde çözümlenmesi gerektiğine hükmetmesi olayında görülmüştür . Amerikan mahkemelerinin alternatif uyuşmazlık çözüm yollarına olumsuz yaklaşmasındaki diğer bir sebep ise, devletin yetiştirdiği hakimler dışındaki kişilerin patent uyuşmazlıklarının karmaşık yapısını anlamaya ve çözmeye yeterli olmadığı yönündeki kanıdır . Bu uygulama, Birleşik Devletler Kongresi’nin 1983 yılında yürürlüğe koyduğu kanun değişiklikleri ile ortadan kalkmıştır. Değişiklikler ile birlikte patentin hükümsüzlüğü dahil, patent uyuşmazlıklarının ihtiyari tahkim yoluyla çözülmesi kabul edilmiş ve özellikle uluslararası patent uyuşmazlıklarının alternatif uyuşmazlık çözüm yolları kullanılarak çözümlenmesine fırsat tanınmıştır . Bahsettiğimiz kanun değişikliklerinin Kongre’de yasalaşması süreci, patent uyuşmazlıklarının tahkim ile çözümlenmesi yönündekiihtiyaç ve taleplerin boyutunu gözler önüne sermektedir. Bu değişiklikler özellikle endüstri, patent vekilleri ve Amerika Birleşik Devletleri Ticaret Odası’nın yoğun talepleri sonucunda yasalaşmıştır .Bu kanun değişiklikleri ve Temyiz Mahkemesi’nin kararları sonucunda patent hakkına ilişkin tüm uyuşmazlıkların, tahkim yoluyla çözümlenmesi mümkün olmuştur.
Patent uyuşmazlıklarından bilhassa karmaşık teknolojik bilgi gerektirenlerin, alternatif uyuşmazlık çözümü yollarına uygun olduğu belirtilmelidir. Özellikle patent hakkının biyoteknoloji, kimyasallar, ilaçlar veyabilgisayar donanımı gibi ileri teknolojikürünler üzerinde doğan bir hak olduğu göz önüne alındığında, bu teknolojik gelişmeleri takip eden hakemlerin seçilebilmesi imkanı oldukça önemli bir fayda sağlamaktadır . Bu düşüncelerle patent uyuşmazlıklarının tahkimle çözümlenmesi talepleri artmaya başlamış ve Amerikan Tahkim Kurumu (American Arbitration Association-AAA) patent uyuşmazlıklarında uygulanmak üzere özel kurallar geliştirmiş ve yayımlamıştır. Bu çerçevede patent hakkına ilişkin uyuşmazlıklar, AAA’nın “Patent Uyuşmazlıklarının Çözümlenmesine ilişkin Ek Kurallar ile Birlikte Ticari Tahkim Kuralları ve Arabuluculuk Usulleri” kapsamında çözümlenebilmektedir. Kurum yayımladığı kurallarda, tarafların sözleşmelere koyabilecekleri arabuluculuk veya tahkim şartını ve tercih edilen alternatif uyuşmazlık çözüm yoluna göre uygulanacak usul kurallarını tespit ederek, yayımlamıştır .
C) TELİF HAKKINA İLİŞKİN UYUŞMAZLIKLARINDA ALTERNATİF UYUŞMAZLIK ÇÖZÜM YOLLARI
Telif hakkına ilişkin uyuşmazlıklar, çoğunlukla bir tarafın diğer tarafın eserini hukuka aykırı bir biçimde kopyalamasından veya o eserden esinlenerek yeni bir eser yaratmasından doğmaktadır. Amerikan hukukunda somut uyuşmazlıkta eserin tamamen kopyalandığına dair açık bir delil bulunmuyorsa, uyuşmazlığın çözümü çoğunlukla davalının esere erişim imkanı ile iki eser arasındaki ifade benzerliklerinin tespitine dayanmaktadır. Bu açıdan yaklaşıldığında telif hakkına ilişkin uyuşmazlıkların teknik boyutunun az olduğu ve az sayıda olay dışında iki eser arasındaki benzerliğinsıradan bir kimsenin bakış açısıyla tespitinin yeterli olduğu belirtilmektedir . Ayrıca telif hakkına ilişkin uyuşmazlıklarda çoğunlukla taraflar arasında bir sözleşme ilişkisi bulunmamaktadır; başka bir ifadeyle tarafların uyuşmazlığı alternatif yollarla çözmeleri, ileride devam edecekler sözleşme ilişkisi açısından önem arz etmez . Bu açıdan telif hakkına ilişkin uyuşmazlıklar alternatif uyuşmazlık çözüm yollarına uygun olmakla birlikte, ileri bir teknolojik bilgi gerektirmemesi ve tarafların ileriki iş ilişkilerinin sağlıklı bir şekilde devam etmesi gereği bulunmaması sebebiyle diğer uyuşmazlıklara nazaran dava yolunun dezavantajlarından daha az etkilenmektedir.Genel olarak bakıldığında telif haklarına ilişkin uyuşmazlıkların karmaşık teknolojik bilgi gerektirmediği tespit edilmekle birlikte, yine telif hakkıyla korunan bilgisayar programlarının, patente konu olan buluşlar gibi teknolojik bilgi gerektirmesi söz konusudur. Bu sebeple tüm eserler açısından olmasa da, bilgisayar programlarına ilişkin uyuşmazlıklarda alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının avantajları önem kazanmaktadır .Bu mülahazalarla birlikte Amerikan hukukunda telif hakkına ilişkin uyuşmazlıkların alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleriyle ve özellikle tahkim ile çözümlenmesinde, eğer taraflar arasındaki tahkim sözleşmesi geçerliyse, herhangi bir yasal engel bulunmadığı belirtilmektedir. Buna karşılık telif hakkının hükümsüzlüğüne ilişkin uyuşmazlıklarda ise, patent hakkında olduğu gibi mahkemeler, uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenmesini uzun zaman kabul etmemişlerdir. Nitekim mahkemeler, telif hakkının ihlaline ilişkin uyuşmazlıklarda patent hakkının hükümsüzlüğüne ilişkin uyuşmazlıkların çözümlenmesini dikkate almış ve John Willey & Sons v. Fuchs davasında telif hakkı ihlaline ilişkin uyuşmazlığın federal mahkeme tarafından çözümlenmesi gerektiğine hükmetmiştir . Ancak 1987’de mahkeme,Saturday Evening Post Co. v. Rumbleseat Press, Inc. davasında telif hakkı lisans sözleşmesine ilişkin bir uyuşmazlıkta telif hakkının tespitinintahkim yoluyla yapılabileceğine karar vermiştir. Mahkeme taraf vekilinin, hakkın tespitinin kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bunun devlet mahkemeleri tarafından karara bağlanması gerektiğine ilişkin savunmasını reddetmiştir. Mahkeme olayda, daha büyük bir tekel hakkı yaratan patentler için patentin hükümsüzlüğüne ilişkin uyuşmazlıkların dahi tahkim ile çözülebileceğine ilişkin kanuni düzenleme bulunmaktayken, telif hakkının tespitinin de hakem kararıyla yapılabileceğini belirtmiştir .
IV. SONUÇ
Bilindiği üzere fikri mülkiyet hukuku birden çok hak türünü içermekte olup; bu haklar, bireyin yaratıcılığından doğmaktadır. Bu hakların kesin bir sınırını çizmek her zaman kolay olmamaktadır. Fikri mülkiyet hukuku uzmanları bu hakları tanımlamak ve sınırlarını çizmek için çalışmaktadır. Ayrıca sınırlar belirli bile olsa, bazen istemeden, bilgisizlikle bu sınırlar aşılmakta, fikri mülkiyet hakları çiğnenmektedir. Bu hakların çiğnenmesinin önüne geçilmesi ve doğan ihtilafların çözümünün basit ve etkili bir biçimde gerçekleşmesi büyük önem taşımaktadır. Birçok ülkede bu uyuşmazlıkların çözümü fikri mülkiyet hukuku alanında uzmanlaşmış, ihtisas mahkemeleri tarafından yapılmaktadır. Bu da bizlere, hukukun bu alanında uzmanlaşmanın önemini göstermektedir. Devletin uzmanlaşma konusunda çaba gösterdiği kesindir, ancak uzman kişilerin uyuşmazlık çözümüne katılımının, alternatif uyuşmazlık çözüm yollarında daha etkin olacağı açıktır.
Uyuşmazlık çözümünde alternatif çözüm yollarının başka faydaları da bilinmektedir. Bu yollar özellikle fikri mülkiyet haklarına ilişkin uyuşmazlıkların çözümünde özel bir önem taşımaktadır. Bu uyuşmazlıklarda tarafların, genellikle tacir olduğu dikkate alındığında uzun ve sıkıntılı bir dava sürecindense, kısa, basit ve ileriki iş ilişkilerini koruyabilen çözümleri tercih edecekleri şüphesizdir. Ayrıca özellikle patent veya bilgisayar programları gibi teknolojik gelişmelerden etkilenen, gizliliğin önem taşıdığı alanlarda alternatif uyuşmazlık yolları tarafların beklentilerine daha uygun çözümler sunmaktadır.
Anlaşıldığı üzere alternatif uyuşmazlık çözüm yolları, Amerikan hukukunda oldukça etkin bir biçimde kullanılmaktadır. Hatta patent uyuşmazlıkları başta olmak üzere, bu yollara ilişkin özel kurallar geliştirilmiş; mahkemelere tarafları bu yollara sevk etme yetkisi tanınmıştır. Nitekim bu hukuk düzeninde alternatif uyuşmazlık çözüm yollarına, hakkın hükümsüzlüğünü tespit etmek için dahi başvurulabilmektedir. Bu anlamda, alternatif uyuşmazlık çözüm yollarından biri olarak görülen tahkimin, Amerikan hukukunda patent uyuşmazlıklarının çözümünde sıklıkla kullanıldığı anlaşılmaktadır. Marka ve telif haklarına ilişkin uyuşmazlıkların ise, taraflar arasında çoğunlukla bir sözleşme ilişkisi bulunmaması ve teknolojik değişimlerden etkilenmemesi sebebiyle,devlet yargılamasının olumsuz yönlerinden daha az etkilendiği; buna karşılık Amerikan hukukunda tarafların, bu uyuşmazlıklarıdaalternatif uyuşmazlık çözüm yollarıyla sonuçlandırdığı görülmektedir.
KAYNAKÇA
Arfin M. R.: The Benefits of Alternative Dispute Resolution in Intellectual Property Disputes, 17 Hastings Comm. & Ent. L. J. 1994-1995, s. 893-915.
Bevan A.: Alternative Dispute Resolution, London 1992.
Blackman S. H./McNeill R. M.: Alternative Dispute Resolution in Commercial Intellectual Property Disputes, 47 Am. U. L. Rev. 1997-1998, s. 1709-1734.
Casey K. R.: Alternate Dispute Resolution and Patent Law, 3 Fed. Cir. B. J. 1993, s. 1-14.
Ciraco D.: Forget the Mechanics and Bring the Gardeners, 9 U. Balt. Intell. Prop. L. J. 2000-2001, s. 47-90.
Ildır G.: Alternatif Uyuşmazlık Çözümü, Ankara 2003.
Lang J.: A Practical Guide to Mediation in Intellectual Property, Technology and Related Disputes, London 2006.
Lemley K. M.: I’ll Make Him Offer He Can’t Refuse: A Propesed Model for Alternative Dispute Resolution in Intellectual Property Disputes, 37 Akron L. Rev. 2004, s. 287-327.
Martin J. A.: Arbitrating in the Alps Rather Than Litigating in Los Angeles: The Advantages of International Intellectual Property-Specific Alternative Dispute Resolution, 49 Stan. L. Rev. 1997, s. 917-970.
Metcalf C.: Resolution of Patent and Technology Disputes by Arbitration and Mediation, 74 Arbitration 2008, s. 385-394.
Mills J.: Alternative Dispute Resolution in International Intellectual Property Disputes, 11 Ohio St. J. on Disp. Resol. 1996, s. 227-239.
Pokotilow M. D.: Why Alternative Dispute Resolution Should be Used for Intellectual Property Disputes, 16 Intellectual & Technology Law Journal, 2004, s. 17-20.
Rosenberg J. D./Folberg H. J.: Alternative Dispute Resolution: An Empirical Analysis, 46 Stan. L. Rev. 1994, s. 1487-1551.
Shack J./Yates S. M.: Mediating Lanham Act Cases: The Role of Empirical Evaluation, 22 N. Ill. U. L. Rev. 2002, s. 287-335.
Sobieraj J. R.: Arbitration and Mediation in the United States, les Nouvelles, Vol.: XLII, No. 1, March 2007, s. 341-346.
Stork A.: The Use of Arbitration in Copyright Disputes: IBM v. Fujitsu, 3 High Tech. L. J. 1988, s. 241-265.
Sungurtekin Özkan M.: Arabuluculuk Sempozyumu II. Oturum, 27-28.04.2012, Ankara 2013, s. 99-116.
Tanrıver S.: Hukuk Uyuşmazlıkları Bağlamında Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yolları ve Özellikle Arabuluculuk, TBB Dergisi, S. 64, 2006, s. 151-177.
Özbek M.: Alternatif Uyuşmazlık Çözümü, Ankara 2009.
Yeend N. N./Rincon C. E.: ADR and Intellectual Property: A Prudent Option, 36 IDEA 1995-1996, s.601-607.
Yıldırım M. K.: Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun Tasarısının Değerlendirilmesi, Arabuluculuk Yasa Tasarısı – Eleştiri ve Öneriler- Sempozyum Notları, İstanbul 2008, s. 35-80.